Avukat olmak için hukuk fakültesi mezunu ve avukatlık stajını tamamlamış olmak yeterli iken marka avukatlığı yapmak için gerekli olsa da yeterli olmayacaktır. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından iki senede bir düzenlenen genel yeterlik ve mesleki yeterlik sınavında başarılı olunmalı ve ilgili kurumun vekil siciline kayıt yapılmalıdır.
Sürekli değişen düzenlemeler ve düzenleyici kurumların uygulamaları hakkında bilgi ve birikim gerekir. Avukatlar, patent sahiplerinin mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerine karşı hazırlıklı olmaları ve uyum sağlamaları yönünde yardımcı olur. Marka tescil ve başvuru süreci karmaşık bir yapıdır. Teknik bilgiyi gerektiren yapı içerisinde hak kaybı yaşanmaması için bu işin uzmanı sayılan bir avukata gereksinim duyulur. Hukuki ihmale mahal vermemeniz için bilgili ve tecrübeli, çabuk analiz eden ve hızlı çözüme varan avukatlardan yardım almanız gerekir. Patent avukatı, yaratıcı ve dinamik fikirlere sahip olan müvekkillerine sürecin takibi konusunda, başvuru aşamasında gerekli evrakların süresinde kuruma verilmesinde, ilgi odağı haline gelen ve hızlı büyüyen sınai mülkiyet hakları konusunda en doğru bilgiyi veren kişidir.
Hem zihinsel hem fiziksel olarak üzerinde emek harcanarak parlak fikirler sonucu ortaya çıkan buluşların üçüncü kişilere karşı korunması gerekir. Bu nedenle patent almak, buluş üzerinde tasarruf edebileceğiniz bir mülkiyet hakkı tanır. Bu hak rakiplere karşı koruma sağlar.
Buluş sahibi gerçek veya tüzel kişi, Türk Patent ve Marka Kurumuna başvurarak süreci başlatabilir. Patentlenebilirlik kriterleri değişmez olup fikrin yenilikçi, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilir olması gerekir. Kriterleri sağlayıp sağlamadığı konusunda kurum bir araştırma raporu düzenler. Değerlendirilen buluşun onaylanması ile birlikte patent belgesi alınır.
Türk Patent ve Marka Kurumunun web sitesinde yayınlanan patent işlem ücretleri her yıl güncellenmektedir. 2022 yılı patent başvuru ücreti 75 TL olup başvuru ücretinin yanı sıra gerekli harç bedelleri de tabloda yer almaktadır.
Patent alma sürecinde başvurusu yapılan buluşun patentlenebilir olmasına ilişkin inceleme raporu ilgili kurum tarafından hazırlanır. İncelemeli başvuru, günümüzde 12 ay içerisinde raporun düzenlenmesiyle birlikte yaklaşık 40 ay içerisinde sonuçlanmaktadır.
TÜRKPATENT tarafından başvuruyla birlikte şeklen inceleme, araştırma, inceleme ve belge şeklinde süreçlerle geçmişe etkili olarak başvuru tarihinden itibaren ürün veya hizmet üzerindeki haklar başlamakta ve patent belgesi alınabilir hale gelmektedir.
Patentlenebilir ürünlerin de kimliği diyebileceğimiz patent numaraları olması gerekir. Böyle bir ibare taşımıyorsa ürün, patent veri tabanları üzerinden araştırılır. Bu nedenle, 130 milyondan fazla patent belgesine ücretsiz erişim sağlayan Espacenet, sıkça tercih edilir. TPE sisteminden de gerekli araştırma yapılabilir.
Patent uzmanı olabilmek için üniversitelerin mühendislik, eczacılık, fen ve diğer ilgili 4 yıllık bölümlerden mezun olmak yeterli ve gereklidir.
Teknoloji alanında yeni bulunan ürünün yenilikçi, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilir olması şartlarını sağlamasının yanı sıra buluş sahibi tarafından gerekli evrakların sunularak ilgili kuruldan olumlu dönüt alınması gerekir. Bu aşamaları sağlayan ürünler patentlenebilir niteliktedir. Buluş niteliği taşımayan yöntem, program, sunum ve oluşumlar Sınai mülkiyet kanununun 82. Maddesinde sayılmış olup patentlenebilirliğin dışında kalmaktadır.
Yenilikçi teknik çözümler getiren buluşlar, tarım da buna dâhil olmak üzere sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikteyse patent alınabilir.
Binlerce patent örneğine Türk Patent ve Marka Kurumunun web sitesinden veya Espacenet veri tabanından ulaşılabilir. Tesla’nın patentini, günümüzdeki drone’ları, tıp alanında önem taşıyan biyonik gözleri örnek olarak gösterebiliriz.
Türk Dil Kurumuna göre patent kelimesi; bilimsel ve teknik buluşun uygulama alanında kullanma hakkının kime ait olduğunu gösteren resmi belge anlamına gelmektedir. Günümüz dünyasında gelişen ve değişen menfaat ilişkisinin en yoğun olduğu ekonomik ve sosyal alanda marka ve patent kelimeleri her alanda kendinden söz ettirmektedir.
Türk Patent Enstitüsünün yayınladığı 45 tane marka tescil sınıfı bulunmaktadır. 4. marka tescil sınıfı, üretim yapanların seçeceği sınıf grubundan olup sınai amaçlı yağlar, gresler, katı yakıtlar (odun hariç), sıvı ve gaz yakıtları ile bunların katkıları, aydınlanma amaçlı mumlar, fitiller, yarı mamul vakslar, balmumları, parafinler üzerinde kullanılan sınıf olarak düzenlenmiştir.
Buluş belgesi olarak da bilinen patentin telif hakkı ile karıştırılmaması gerekir.
Buluşun kendisine ait olduğunu patent başvuru sürecinde kanıtlayan ve patentlenebilirlik kriterlerine uyan patent sahibi, ürünü veya hizmeti üzerinde her türlü kullanımda hak sahibidir. Satış, benzerinin üretilmesi ve pazarlanması, çoğaltma gibi alanlarda tekel olarak ayrıcalıklara sahiptir.
Buluş üzerindeki tüm yetki patent alınarak tekel koruma sağlar. Tüm hukuki ve ticari ilişkiler ve haklar üzerinde ürün veya hizmeti buluş sahibi üzerine geçirmiş olur. Böylelikle Sınai Mülkiyet Kanununda belirtilen süre zarfında o buluş üzerinde dilediği tasarrufu gerçekleştirebilir, kendisinin izni olmadan üçüncü kişiler tarafından kazanç sağlanmasının önüne geçebilir.
Kendisinin buluşu ve fikri olduğunu iddia eden gerçek veya tüzel kişiler patent başvurusunu yaparak patent ve 10 yıllık koruma sağlayan faydalı model tescilini alabilir.
Türk Patent Enstitüsünün yayınladığı marka tescil sınıflarından olan 8. marka tescil sınıfı, üretim yapanların seçeceği sınıf grubundan olup değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri, kesici ve dürtücü silahlar, güzellik amaçlı ve kişisel bakım için kullanılan aletler; makine, cihaz ve taşıt onarımı, inşaat, ziraat, bahçecilik ve ormancılıkla ilgili elle çalışan (elektrikli olmayan ve motorsuz) aletler, elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler, her türlü malzemeden mamul alet sapları üzerinde kullanılan sınıftır.
Dünya standartlarına göre Türk Patent Enstitüsü tarafından detaylandırılarak düzenlenen ilgili marka tescil sınıfının seçilmesinden sonra Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılan logo tescili de marka tescil başvurusu ile yapılmaktadır.
Marka devri için başvurulacak olan yegane yetkili kurum Türk Patent Enstitüsüdür. Taraflar arasında yapılan sözleşmenin Türk Patent Enstitüsüne üçüncü kişiler için hüküm ifade edebilmesi adına bildirilmesi ve gerekli harçların ödenmesi gerekmektedir. Bildirim gerekli ve zorunludur. Bildirimin yapılmaması halinde sözleşme hukuk dünyasında sonuç doğurmayacaktır. TPE’nin evrakları incelemesi başvurudan itibaren yaklaşık 6 hafta sürmektedir.
İşletmeye bağlı olmadan devredilebilen marka hakkı, fikri ve sınai mülkiyet alanının önemli konularındandır. Teknolojinin değişmesi ve ekonomik değerinin artması ile birlikte yeni dünya düzeninde markalar ticari ilişkilerin ilgi odağı olduğu her alanda yer edinmiştir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 148. maddesine göre sınai mülkiyet hakkı devredilebilir, miras yolu ile intikal edebilir, lisans konusu olabilir, rehin verilebilir, teminat olarak gösterilebilir, haczedilebilir veya diğer hukuki işlemlere konu olabilir.
Marka devir sözleşmesinin taraflar arasında geçerlilik kazanabilmesi için noterde onaylama şeklinde yapılması gerekir. Aksi halde yapılan sözleşme kesin hükümsüz olacaktır. TPE’ye başvurularak devir işlemi kuruma bildirilmelidir.
Uygulamada genellikle marka devir sözleşmesi satım sözleşmesi gibi düzenlenerek taraflar arasında hüküm doğurmaktadır. Buna ithafen ve yasa koyucunun düzenlemesine göre markanın satılabilmesi mümkündür.
Marka tescil sınıflarında da görüldüğü üzere hizmet veya ürün üzerinde tescil edilen ve değeri olan hakkın üçüncü kişilere aktarılmasıdır.
Miras bırakanın ölümüyle birlikte miras açılır ve tüm hak ve borçlarını içeren terekesi mirasçılarına geçer. Terekenin tamamına külli halef olan mirasçılara gayri maddi hak olan patent de miras yoluyla intikal eder. Bu intikal durumunun sicile kaydı gerekmekte ve kayıt için mirasçılık belgesinin kuruma sunulması gerekmektedir.
Bir markanın hacizli olup olmaması o marka üzerinde tasarruf etmeye engel teşkil etmemektedir. Hacizli veya rehinli markanın da Türk hukukunda devri mümkündür.
Türk Patent ve Marka Kurumunun web sitesinde yayınlanan 2022 yılı marka işlem ücretleri tablosuna göre güncel marka tescil ücreti 1.020 TL’dir.
Ülkemizde uygulanan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun gayrimenkul sermaye iradının tarifesi başlığı altında düzenlenen 70. maddesine göre gayrimenkul sermaye iradı olarak vergilendirmeye tabi haklar içerisinde marka hakkı da düzenlenmiş olup marka satışı değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulmuştur.
Patent sahibi 3. bir kişiyle yapacağı patent devir sözleşmesi ile hakkını devredebilir. Bu sözleşme marka devir sözleşmesi gibi yazılı ve noterde onaylama şeklinde yapılmalıdır. 6769 sayılı kanuna göre noter onayı geçerlilik şekli olarak kabul edilmiş olup bu şekle göre yapılmayan sözleşmeler kesin hükümsüzdür. Geçerli bir şekilde kurulan sözleşmenin taraflar arasında hüküm doğurmasının yanı sıra 3. kişilere karşı da ileri sürülebilmesi için Türk Patent ve Marka Kurumuna kayıt edilmesi gerekmektedir.
Belirli düzeyde bilgi birikimi ve uzmanlık gerektiren meslekler için tıpkı ülkemizde uygulanan sınavlar gibi uluslararası alanlarda da işlem yapabilme yetkisine haiz olabilmek adına sınavlar düzenlenmektedir. The European Patent Office (EPO), patent konusunda vekillik yapabilecek bilginizin olup olmadığına ilişkin yılda 1 kez EQE sınavını düzenlemektedir. Avrupa Patent Sözleşmesine üye ülkelerden birinin vatandaşı olma, Avrupa Patent Sözleşmesine üye ülkelerden birinde ticari faaliyette bulunma, 3 resmi dilde düzenlenen (İngilizce, Almanca, Fransızca) EQE sınavını başarılı bir şekilde geçme şartlarını sağlayan adaylar Avrupa Patent Vekili olarak işlem yapma yetkisine sahip olacaktır.
Türkiye'de alınan patent belgesi, ülke düzeyinde koruma sağladığı için diğer ülkelerde de buluşunu korumak isteyen kişiler tarafından çözüm arayışları başlar. Koruma istenilen ülkelerin patent ofislerine tescil düzenlenmesi adına başvuru yapılır. Konu milletlerarası ilişkiler olduğunda uluslararası sözleşmelerin içerikleri ve taraf ülkeleri göz önünde bulundurulmalıdır. Koruma sağlamak istediğiniz taraf ülkeler ve kapsama göre çeşitli uluslararası sözleşme bulunmaktadır. Temel olarak korumanın 2-3 ülke ile sınırlı olduğu Klasik Patent; çoğu ülkede patent koruması talep edildiğinde Patent İşbirliği Anlaşması; sadece Avrupa ülkeleri kapsamında koruma talep edildiğinde Avrupa Patent Sözleşmesi tercih edilmektedir.
Buluş sahipleri, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü- Patent Ofisi olan WIPO’ya veya Avrupa Birliğine üye ülkelerin ulusal patent ofisleri aracılığıyla patent başvurularını gerçekleştirebilirler.
Buluşların patentle korunabilmesi konusunda hangi ülkede patent alındıysa o ülkede geçerli olmak üzere yasal çerçeve çizilmiştir. Uluslararası sözleşmelerden olan EPC ile sözleşmeye üye ülkelerde patent alınması sağlanır. Türkiye bu sözleşmeye üyedir.
EPC, Avrupa ülkeleri kapsamında koruma talep edildiğinde tercih edilen bir sözleşmedir ve tek bir başvuru ile sözleşmeye üye ülkelerde patent alınmasını sağlar. Ayrıca bir tescil sistemidir. PCT ise çoğu ülkede uluslararası bir patent başvurusu sistemi olarak tek bir başvuru ile değil WIPO aracılığıyla işlemler yapılır.
SAMET, 2021 yılında Avrupa EP patent belgesi alan firmalar sıralamasında 7. sıradadır.
Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2021 yılı marka ve patent vekilliği sınavı 25 Aralık 2021’de yapılacağı ilan edilmiştir.
TÜRKPATENT tarafına dilekçe kurumun sitesinde belirtilen başvuru ücreti yatırılarak başvuru yapılır. Başvuruyla birlikte şeklen inceleme, araştırma, inceleme ve belge şeklinde süreçlerle geçmişe etkili olarak başvuru tarihinden itibaren ürün veya hizmet üzerindeki haklar başlamakta ve patent belgesi alınabilir hale gelmektedir.
Fikri ve sınai hukuk alanının bir alt dalı olan marka ve patent hukuku çeşitli kanunlarda ve yönetmeliklerde düzenlenmektedir. Buluş sahibi tarafından ortaya çıkarılan ürünün üçüncü kişilere karşı korunmasını ve onlardan ayrılmasını düzenlemektedir. Marka ve patent hukuku marka tescil işlemleriyle birlikte sözleşmelerle tüm süreci ele alan günümüzde en çok bilgi sahibi olunması gereken hukuk dallarındandır.
Markayı kapsayan detaylı olarak düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 4. maddesine göre marka; bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir.
Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce markaya, tasarıma, patente ve birçok hakka yönelik korumalar KHK’lar yoluyla düzenlenmekteydi. 6769 sayılı kanun ile birlikte detaylı bir şekilde tüm sınai mülkiyet hakları işlevsel tek bir kanun çatısı altında toplanarak günümüzde uygulanmaktadır.
Bir niteliğin, nesnenin veya malın benzersiz olarak tanıtılmasını sağlayan özel bir işaret veya addır. Başkasına ait mal ve nesnelerden ayrılmayı sağlar.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun üçüncü kitap birinci kısmı tasarım hakkı ve kapsamını düzenlemiştir. Bu kanunun 55. Maddesine göre tasarım; ürün üzerindeki süslemelerin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi biçimsel özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür.
551 sayılı bu KHK 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 191. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak 6769 sayılı Kanunun geçici maddeleri gereğince mülga KHK’nin bazı hükümlerin uygulanmasına devam edileceğinden uygulayıcıya kolaylık sağlamak amacıyla 551 sayılı KHK sistemde korunmuştur.
Marka başvurusu için Sınai Mülkiyet Kanunu ve ilgili yönetmelikte çizilen çerçeve ticari alandır. Avukatların tacir sıfatı bulunmamakla birlikte büroları da ticari işletme sayılmaz. Bu nedenle ticari alan çerçevesine girmemektedir.
Marka ve patent hukuku alanında kendini geliştiren ve tüm yasa metinlerine ve yeni düzenlemelere hakim olarak müvekkillerine en doğru bilgiyi vermeye çalışan marka avukatları, ulusal ve uluslararası rekabet ortamı içerisinde süreçleri güncel olarak takip eder. Marka başvurularındaki gerekli evrakların düzenlenmesi, müvekkillerinin süreleri kaçırmaması, itirazların gerekli mercilere yapılması konusunda yardımcı olan ve yakından süreci takip ederek başvurucuları hak kaybına uğratmayan kimselerdir. Markaların üçüncü kişiler tarafından illegal olarak kullanılması nedeniyle çıkan uyuşmazlıklarda ve her türlü hukuki problemlerde müvekkillerini en iyi şekilde temsil eder.