Uyuşturucu Avukatı

İstanbul Hukuk Avukatları

Uyuşturucu davalarına hangi avukat bakar?

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun üçüncü kitabının birinci bölümünde düzenlenen, topluma karşı suçlar kategorisinde yer alan ve kanunun 188- 191. Maddelerinde açıkça hüküm altına alınan suçlar uyuşturucu veya uyarıcı madde ile alakadır.

Bu kanun maddeleri ışığında;

  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti yapmak (m.181)
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak (m.190)
  • Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak (m.191)

Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olarak kabul edilmektedir. Suç teşkil eden bu eylemlerde bulunan kişinin tespiti halinde, kişi hakkında kamu davası açılmaktadır. Genel olarak tüm avukatlar ceza davalarına bakabilirler. Bu suçlardan dolayı yargılanan sanığı hukuki süreçte en iyi savunacak kişi de ceza davalarında bilgi ve deneyim sahibi olan avukattır.

Türkiye’nin en iyi uyuşturucu avukatı kimdir?

Nesnel bir ölçüt olarak en iyi uyuşturucu avukatı nitelendirmesi doğru olmayacaktır. Türkiye'de uyuşturucu nedeniyle açılan davalarda; sanık hakkında yürütülen yargılamayı olabilecek en hızlı şekilde yürüten ve yargılama safhasında sanığın tutuksuz olarak yargılanmasını sağlayabilen avukatın, uyuşturucu davaları için en iyi avukatlardan olduğu söylenebilir.

Uyuşturucu davası ne kadar sürer?

Uygulamada, mahkemelerin ilgili davaları çözüme kavuşturmak için hedef süreler öngörmektedir. Ancak bu süreler mahkemeler için bağlayıcı ve kesin olmayıp uzaması kuvvetle muhtemeldir.

Uygulamada uyuşturucu davaları için mahkemeler tarafından 300 günlük hedef süreler konulsa da olayın mahiyeti ve mahkemenin iş yoğunluğunu da göz önünde bulundurarak süreler değişkenlik göstermektedir.

Uyuşturucu davasında mahkeme ne zaman olur?

Bir davanın açılması için öncelikli olarak savcılık tarafından soruşturma işlemi yürütülür. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.

Uyuşturucu davası ile ilgili olarak yürütülen soruşturmada, savcılık şüphelinin suçu işlediği yönünde kuvvetli şüphe derecesine ulaşmışsa şüpheli hakkında iddianame düzenlenir. Bu iddianame Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulur. İddianame Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirse mahkeme safhasına geçilmiş olur.

Uyuşturucudan hapse girilir mi?

Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imal ve ticaretini yapan, bu maddeleri satın alan, kabul eden, bulunduran, kullanan veya kullanılmasını kolaylaştıran kişi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 188, 190 ve 191. Maddelerinde hapis cezası öngörülmüştür. Bu maddelerde öngörülen cezalar hakkında bilgi vermek gerekirse;

Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinde uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu düzenlenmiştir. Bu maddenin 1. fıkrası uyarınca, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal edilmesi suç olup cezası yirmi yıldan otuz yıla kadar hapistir.

Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinin 3. fıkrasında ise; Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişinin, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır.

Yukarıdaki fıkralarda öngörülen cezalar suçun temel şekline ilişkindir. Ancak uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması, satılan uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması, bu suçun okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi ve 188. maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza artırılmaktadır.

Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinde düzenlenen suç, 5275 Sayılı Kanun’da istisna niteliğinde sayıldığından, bu suçu işlediği sabit görülen kişilerin hükmedilen cezanın 3/4'ünü kapalı infaz kurumunda geçirmeleri gerekmektedir. Bu suçun denetimli serbestlik süresi de 5275 Sayılı Kanunu’nun geçici 6. maddesi uyarınca 1 yıldır.

Türk Ceza Kanunu’nun 190. maddesinde uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanımı için için özel yer, donanım veya malzeme sağlayarak, kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alarak, kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi vererek kolaylaştıran veya bu maddelerin kullanılmasını alenen özendiren kişi suçun faili olup beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun sağlık mesleği mensubu tarafından işlenmesi de kanunda ağırlaştırıcı neden olarak öngörülmüş olup cezada artırım yoluna gidilecektir.

Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. 191. maddenin gerekçesinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, aslında tedavi ve terapiye ihtiyaç duyan bir kişi olması sebebiyle, bu suç nedeniyle hakkında soruşturma yürütülen kişi hakkında açılacak kamu davası 5 yıl süreli olarak ertelendiği açıklanmıştır.

Şüpheli bu erteleme süresi içinde denetime tabi tutulur. Denetim süresi içinde kendisine yüklenen yükümlülüklere aykırı davranan kişi hakkında ertelenen kamu davası açılır. Bu maddenin 10. Fıkrasında cezayı artırıcı hal olarak suçun okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesislerde işlenmesi durumu düzenlenmiş olup cezada artırım yoluna gidilmiştir.

İlk defa uyuşturucu yakalattım ne olur?

Kişinin cezalandırılması için uyuşturucu maddenin ilk defa yakalatması durumunu değerlendirmek gerekecektir. Kişinin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi nerede, nasıl veya ne miktarda bulundurduğu önemlidir.

Kişinin uyuşturucu maddeyi satarken yakalanması halinde, Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hakkında uyuşturucu madde ticareti nedeniyle dava açılır. Kişinin bu maddeyi kullanmak için bulundurduğu sabit olduğu halde ise Türk Ceza Kanununun 191. Maddesi uyarınca sanık hakkında kamu davası açılır. Açılan bu dava 5 yıl süreli olarak ertelenir.

Esrardan yakalanan kaç yıl ceza alınır?

Esrar bir uyuşturucu madde olup uyuşturucu madde ile işlenecek suçlarının maddi konusu veya delili niteliğindedir. Bu nedenle kişinin üzerinde, konutunda, aracında yapılan arama sonucunda esrar maddesinin bulunması halinde suçun maddi konusu veya delili elde edilmiş kabul edilebilir.

Esrar maddesini yakalatan kişinin bu maddeyi satmak için mi kullanmak için mi bulundurduğu verilecek cezanın tespiti için önemlidir. Kişi esrar maddesinin ticaretini yapmak maksadıyla bulunduruyorsa Türk Ceza Kanunu’nun 188. Maddesinin 3. Fıkrası gereği on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacaktır.

Ayrıca bu suçların, sağlık mesleği mensubu tarafından işlenmesi, satılan uyuşturucu veya uyarıcı maddenin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması, bu maddelerin çocuğa satılması veya bu maddelerin okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesislerde satışının yapılması ağırlaştırıcı sebep olup verilecek cezada artırım yapılacağı da göz önünde bulundurulmalıdır.

Ancak kişinin esrar maddesini bulundurma amacı bu maddeyi satmak değil de kullanmak ise Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi gereği iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Ayrıca Bu maddenin 10. fıkrasında cezayı artırıcı hal olarak suçun okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesislerde işlenmesi durumu düzenlenmiş olup cezada artırım yoluna gidilmiştir.

Uyuşturucu istinaf mahkemesi ne kadar sürer?

Ceza yargılamasında istinaf, olağan kanun yollarından olup ilk derece mahkemelerinde verilen hükümlere karşı istinaf kanun yoluna gidilebilir. İstinaf başvurusu, hükmün tefhim veya tebliğinden itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçe ile yapılmaktadır. Bu dilekçe kararı veren ilk derece ceza mahkemesine hitaben yazılır ve bu ceza mahkemesinin bağlı bulunduğu Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmek üzere yazıldığı kararı belirtilir.

Uygulamada mahkemelerin ilgili davaları çözüme kavuşturmak için hedef süreler öngörmektedir. Ancak bu süreler mahkemeler için bağlayıcı ve kesin olmayıp uzaması kuvvetle muhtemeldir. Uygulamada uyuşturucu davalarının Bölge Adliye Mahkemelerince çözümü için 300 günlük hedef süre öngörülmektedir. Ancak bu sürelerin uzama ihtimali bulunmaktadır.

Uyuşturucu dosyası kaç ayda açılır?

Suçun şüphesinin savcılık tarafından öğrenilmesinin ardından soruşturma faaliyetleri kapsamında suça ilişkin delil araştırması yapılır. Bu araştırma işlemi sırasında şüphelinin aleyhine ve lehine olabilecek tüm deliller araştırılır ve suçun işlenip işlenmediği anlaşılmaya çalışılır.

Yapılan araştırmalar sonucunda şüphelinin ilgili suçu işlediği yönünde kuvvetli şüphe derecesine ulaşılırsa şüpheli hakkında iddianame düzenlenir ve mahkemeye sunulur. Soruşturma işlemlerinin ne kadar süreceği, bu sürenin makul karşılanabilir olup olmadığı her olay bakımında ayrı ayrı değerlendirilmektedir.

Suçüstü yakalanan bir kişi hakkında yapılacak olan soruşturma işlemi ile ihbara veya şikayete dayalı olarak yürütülmeye başlanan ve birden fazla tanığın dinlenmesi, çeşitli kurumlardan raporların alınması gereken dosyada yapılacak soruşturma işlemi arasında farklılık bulunmaktadır. Bu farklılık da kimi zaman soruşturma işlemlerinin uzamasına neden olmaktadır.

Bu nedenle uyuşturucu davasının açılması için öncelikle bu dava hakkında bir soruşturma işlemi yürütülmektedir. Soruşturma işlemlerinin makul süre içinde tamamlanması ve şüphelinin suçu işlediği yönünde kuvvetli şüphe derecesine varılmışsa iddianame düzenlenir ve sanık hakkında kamu davası açılması talebi görevli mahkemeye tevdi edilir. Mahkeme iddianameyi kabul eder ise sanık hakkında kamu davası açılır ve yargılama faaliyetleri başlatılır.

Uyuşturucu kaç gramdan sonra?

Uyuşturucu maddelerin kaç grama kadar kullanım sınırında kaldığı hususu uyuşturucu maddelerin türüne ve her olaya göre değişiklik göstermektedir. Ancak Yargıtay'ın çeşitli maddelerin kullanım sınırları ile alakalı kararları bulunmaktadır.

Örneğin; eroin ve kokain gibi maddelerde 20 gram ve üzerinin, esrar da 600-700 gram ve üzerinin, uyuşturucu madde içeren sentetik haplarda ise 50 adet ve üzerinin yıllık kullanım sınırını aştığı ve bulundurmanın amacının kullanmak değil de ticaret olduğu hususu Yargıtayca benimsenmektedir

Uyuşturucu testi pozitif çıkarsa ne olur?

Kişinin uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığını o kişiden alınacak kan, idrar veya saç numuneleri alınarak yapılan testlerle belirlenebilir. Bu testlerin sonucu pozitif çıktığı takdirde kişinin uyuşturucu madde kullandığı kabul edilir. Uyuşturucu madde kullanmak TCK madde 191 uyarınca suç sayılmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki için test sonucunun yapıldığı sağlık kuruluşunda görevli sağlık personelinin TCK madde 280 uyarınca suçu bildirme yükümlülüğü bulunmaktadır.

Uyuşturucu suçu kaç yıl sürer?

Uyuşturucu davalarının çözüme kavuşturulması için mahkemeler tarafından hedef süreler tayin etmekte olup uygulamada bu süreler, 300 gündür. Ancak uygulamada bu süreler uzamaktadır.

Örneğin; davanın çözümü için dinlenmesi sonradan ortaya çıkan tanıkların dinlenmesi veya ortaya çıkan yeni delillerin incelenmesi veya herhangi bir sağlık kuruluşundan alınacak raporların beklenmesi, hakimin tayini mazeret sunulması da davayı uzamaktadır.

Uyuşturucu kullanma cezaları kaç yıl *2023?

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak bir suç olup bu suçtan dolayı verilecek ceza 5237 sayılı kanunun 191. Maddesinde düzenlenmektedir.

Bu maddenin 1. Fıkrasında; "Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." Denilerek suça ilişkin temel ceza belirtilmiştir.

TCK 191/10 da bu suçun belli alanlarda işlenmesi durumunu ağırlaştırıcı neden olarak öngörülmüş ve verilecek cezanın artırılacağı belirtilmiştir.

Bu madde şöyledir; Birinci fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

10 yıl ceza alan bir kişi ne kadar yatar?

Bu soru infaz rejimini ilgilendiren bir soru olup cevaplanması için bazı kavramların açıklanması gerekmektedir. Bu kavramlardan biri denetimli serbestlik diğeri koşullu salıvermedir. Denetimli serbestlik, suç işleyen kişi hakkında verilen mahkumiyet hükmünün cezaevi dışında çeşitli yükümlülükler yüklenmesi suretiyle denetlenerek, cezasını toplum içinde geçirmesini sağlayan alternatif infaz kurumudur.

Koşullu salıverilme (şartlı tahliye) ise kişinin cezasının bir kısmını iyi halli olarak cezaevinde çekmesinden sonra kalan kısmını bir veya birkaç çeşit yükümlülüğe tabi tutarak denetim altında, cezaevi dışında infaz etmesini sağlayan infaz kurumudur.

Uyuşturucu yakalattıktan sonra ne olur?

Yakalama, gözaltına alma ve ifade alma yönetmeliğinin 5.maddesinin e bendinde uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri alan, satan, bulunduran ve kullanan kimselerin kolluk tarafından yakalanabileceği ifade edilmiştir. Yakalanan kişi soruşturma işleminin tamamlanması için gözaltına alınır ve uyuşturucu suçu nedeniyle soruşturması yapılan kişinin talebi aranmaksızın tayin edilen müdafi eşliğinde ifadesi alınır.

İstanbul'da en iyi ağır ceza avukatı tabiri olmasa da yakalananlar bu noktada böyle bir avukata ihtiyaç duyarlar.

Uyuşturucu suçundan nasıl beraat edilir?

Beraat kararı mahkemeyi sona erdiren bir karar olup 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca, "Beraat kararı; ceza davası yargılamasında duruşmanın sona erdirilerek fail hakkında cezaya hükmolunmaması ve failin aklanması neticesini doğuran bir hüküm verilmesidir." şeklinde tanımlanmıştır. Beraat kararı kanunda belirtildiği üzere 5 hal söz konusu olduğunda verilecek olup bu haller şöyledir;

  1. Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması, (CMK 223/2-a)
  2. Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması, (CMK 223/2-b)
  3. Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması, (CMK 223/2-c)
  4. Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması, (CMK 223/2-d)
  5. Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması. (CMK 223/2-e)

Bu beş durumdan birinin söz konusu olayda ispatlanması halinde sanık hakkında beraat kararı verilir.

Uyuşturucu testi sicile işler mi?

Uyuşturucu testi kimi zaman belirli meslek kollarında çalışmak maksadıyla dahi ilgili kurumlar tarafından istenebilmektedir. Bu nedenle yalnızca uyuşturucu testinin yapılması sicile işlenmemektedir. Ancak testin sonucunun pozitif çıkması durumunda sağlık personellerinin veya laboratuvar görevlilerinin suçu kolluğa bildirilir.

Uyuşturucu ticareti somut delil nedir?

Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi bulunduran kişinin amacının bu maddelerin ticaretini yapmak mı yoksa bu maddeyi kullanmak mı olduğunun tespitinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun birçok kararında da esas aldığı kriterler vardır. Bu kriterler, öğreti ile uygulamada da kabul görmektedirler.

Ayrıca değinilecek bu kriterler, uyuşturucu ticareti suçu için somut delil niteliğinde olup söz konusu olayda mevcut olması halinde kişinin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi satmak maksadıyla bulundurduğu söylenebilecektir.

  1. Failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etmek hususunda herhangi bir davranışının olması.
  2. Uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer, bulunduran kişinin her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yer olması.
  3. Uyuşturucunun çok sayıda özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler halinde olması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartım sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması.
  4. Uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yerde veya yakınında, hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması.
  5. Uyuşturucu maddelerin birden farklı çeşitte olması.
  6. Bulundurulan uyuşturucu veya uyarıcı maddenin miktarın kişisel kullanım sınırını aşması.

Uyuşturucu cezaları kaç yıl *2023?

Uyuşturucu sebebiyle açılan davanın türü, nitelikli halin olup olmaması, kullanma veya satma amacı gibi durumlar ceza miktarını etkilemekte olup net bir sayı söylemek mümkün değildir.

Daha detaylı bilgi için İstanbul'da ceza avukatı bulup, danışabilirsiniz.

Uyuşturucu kullanan biri nasıl ihbar edilir?

Uyuşturucu madde kullanmak TCK m.191 gereği suç olup resen kovuşturulan bir suçtur. Bu suçlarda kamu yararının üst noktada olması nedeniyle herhangi bir şikayet aranmaksızın soruşturulması ve kovuşturulması yapılmaktadır. Uyuşturucu madde kullanan kişinin de ihbar edilmesi gerekmektedir.

İhbarın nereye ve ne şekilde yapılacağı 5271 CMK’nın 158. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna maddeye göre; ihbar, yazılı veya tutanağa geçirilmek suretiyle sözlü olarak Cumhuriyet Başsavcılığı’na veya kolluk makamlarına yapılabilir. Ayrıca valilik, kaymakamlık veya mahkemeye de suç ihbarında bulunulabilir ancak bu yerlere yapılan ihbarlar da Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilir.

Fiziki takip ne kadar sürer?

Belirli bir suçun işlendiği yönünde istihbarat alan kolluk görevlileri, bu suçun failini kamusal alanda izleyerek suça ilişkin delil elde edilmeye çalışılır. Fiziki takip soruşturma işleminin parçası olup bir delil araştırma yöntemidir. Fiziki takip faaliyetleri kolluğun bizzat şüpheliyi izlemesi şeklinde gerçekleşmektedir. Fizik takip altına alınan kişinin görüntüsü veya sesi kayıt altına alınmamaktadır.

Kişinin görüntüsünün veya sesinin kaydedilmesi teknik takip ile mümkündür. Kolluk tarafından fiziki takip için yapılan faaliyetler ve fiziki takip altına alınan kişinin hal ve hareketleri tutanak altına alınır. Fiziki takip faaliyeti bir soruşturma işlemi olduğundan ne kadar süreceği her olay bakımından farklılık göstermektedir.

Çocuğu uyuşturucu kullanan aile ne yapmalı?

Uyuşturucu madde kullanmak bireyin fiziksel ve ruhsal sağlığına büyük bir tehlike oluşturmakla beraber bu tehlike toplumu da tehdit etmektedir. Toplumsal menfaatleri tehdit eden bu eylemin hukuksal yönü ise suç olmasıdır. Bu nedenle bu kişilerin öncelikli olarak tedavi edilmesi gerekmektedir.

Kanun koyucunun da öncelikli amacı uyuşturucu madde kullanan kişileri denetimli serbestlik yoluyla tedavi edilerek topluma kazandırılmasını sağlamaktır. Ülkemizde uyuşturucu madde tedavisi AMATEM (Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi) ve ÇEMATEM (Çocuk Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi) gibi tedavi merkezlerinde yapılmaktadır. 18 yaşından küçük çocuğu uyuşturucu kullanan ailelerin ÇEMATEM ‘e başvurmaları tavsiye edilebilir.

Uyuşturucu Yatarı ne kadar?

7242 sayılı İnfaz Kanunu’nun Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlülüğe girdiği 15.04.2020 ve sonrasında işlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan hüküm giyenlerin koşulu salıverme oranı ¾’tür. Bu kanun değişikliğinden sonra uyuşturucu ticaretinde denetimli serbestlik indirimi de 1 yıl olarak düzenlenmiştir. Bu durumda sanık hakkında verilen sonuç cezanın ¾’ü infaz kurumunda kesin olarak geçirilmesi gereken süredir.

Kalan süre cezanın yatarı olarak ifade edilir. Daha sonra bu süreden 1 yıl da denetimli serbestlik indirimi yapılır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti istisna suçlardan olduğu için yeni düzenlemedeki hükümler bu suçu kapsamaz. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurma yada uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçunu işleyenler için uyuşturucu imal ve ticareti suçundan farklı cezalar, koşullu salıverme oranı ve denetim süresi öngörülmüştür. Bu nedenle suçun işlendiği zaman ve suç türü kişinin yatarı bakımından değişkenlik göstermektedir.

Uyuşturucu satıcısı nereye şikayet edilir?

Uyuşturucu madde ticareti suçu resen kovuşturulan bir suçtur. Bu nedenle bu suçun ihbarı, 5271 sayılı Kanunu’nun 158. Maddesine göre; Cumhuriyet Başsavcılığı’na veya kolluk makamlarına yapılabilir. Ayrıca valilik, kaymakamlık veya mahkemeye de suç ihbarında bulunulabilir ancak bu yerlere yapılan ihbarlar da Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilir.

Uyuşturucu madde cezası paraya çevrilir mi?

Hapis cezalarının para cezalarına çevrilmesi mümkün olmakla beraber her hapis cezası adli para cezasına çevrilememektedir. Paraya çevirme için suçun kasten mi yoksa taksirle mi işlendiği bilinmelidir. Uyuşturucu suçları yalnızca kast ile işlenebilen suçlardan olup paraya çevrilebilmesi için bu suç nedeniyle 1 yıl veya daha az ceza alınmış olmalıdır.

Uyuşturucudan yakalanan kaç yıl ceza alır?

Uyuşturucu maddeyi bulundurmanın amacına göre verilecek cezanın miktarı da değişmektedir. Kişi uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak için bulunduruyorsa Türk Ceza Kanunu’nun 191. Maddesi gereğince 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ile cezalandırılır. Ancak bu suçun okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Kişi uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak için değil de satmak için bulunduruyorsa, Türk Ceza Kanunu’nun 188. Maddesi gereğince , on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Ayrıca uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması, bu suçun okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hasta bakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza artırılmaktadır. Ayrıca en iyi ağır ceza avukatını araştırarak savunmanızı iyileştirebilirsiniz.

Uyuşturucu satıcısına af var mı?

Türk Ceza Kanunu’nun 65. Maddesinde genel ve özel affa ilişkin düzenlemeler yapılmış olup bu düzenleme şöyledir;

  1. Genel af halinde, kamu davası düşer, hükmolunan cezalar bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar.
  2. Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilir ya da adlî para cezasına çevrilebilir.

Af, TBMM tarafından çıkarılan yasalar aracılığıyla veya belli durumlarda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle çıkarılan yasama faaliyeti ya da idari karardır. Türkiye’de en son çıkarılan genel af 1974 yılında çıkarılmış olup bundan sonra çıkarılan her af ,özel af niteliğinde infaz rejiminde değişiklik yapılması suretiyle olmuştur.

7242 Sayılı Kanun değişikliği ile 5275 Sayılı Kanun’da yapılan değişiklikler sonucunda koşullu salıverme oranı indirilmiş, denetimli serbestlik indirimi artırılmıştır. Ancak lehe yapılan bu değişiklikten uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunu işleyen kişiler yararlanamamaktadır.

Cezanın kaçta kaçını yatar?

Verilecek cezanın ne kadarın infaz kurumunda geçirileceği konusu infaz rejimi ile alakalı olup her suç bakımından farklılık göstermektedir. Suça uygulanacak koşullu salıverme oranı ve denetimli serbestlik indirimi süreleri 5275 Sayılı Kanun’da yapılan değişiklik ile 30.03.2020 tarihinden önce işlenen istisna suçlar dışındaki suçlara ilişkin olarak yeni düzenleme yapılmıştır.

Bu değişiklik sonucunda koşullu salıverme oranı 2/3’den 1/2’ye indirilmiş, denetimli serbestlik indirimi 1 yıldan 3 yıla yükseltilmiştir. Genel kural bu olmakla beraber ilgili kanunda istisna olarak belirtilen suçlar da farklı koşullu salıverme oranı ve 1 yıllık denetimli serbestlik indirimi uygulanmaktadır.

Buna göre hükümlünün verilen cezanın ne kadarını yatacağı öncelikle suçun niteliğine bağlıdır. Suç istisna suçlardan değil ve 30.03.2020’den önce işlenmişse, 5275 Sayılı Kanun’un 107, 105/A maddeleri ışığında , suça uygulanacak koşullu salıverme oranı cezanın yarısı olup denetimli serbestlik indirimi de 3 yıldır.

Örneğin; 30.03.2020 tarihinden önce işlediği sabit olan adi bir suçtan (TCK M.190) 10 yıl mahkumiyet hükmü alan kişinin cezasının ne kadarını yatar (infaz kurumunda geçirir)? 10 yılın (1/2)’si 5 yıldır. Bu 5 yıllık süre kişinin infaz kurumunda iyi halli geçirmesi gereken süredir. 5 yıla 3 yıl denetimli serbestlik indirimi yapıldığında, kişinin 2 yıl ceza infaz kurumunda kalacağı ve kalan 3 yılı denetimli serbestlikte geçireceği hesaplanmış olur.

Bir yıl ceza alanlar ne kadar yatar?

Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin 5. Maddesi gereğince kasten işlenen ve bu suçtan 3 veya daha kısa; taksirle işlenen ve bu suçtan 5 yıl veya daha kısa süreli hapis cezasına mahkum olanlar, kapalı infaz kurumuna girdi çıktı yapmak durumunda kalırlar.

Buna göre kasten veya taksirle işlenen bir suçtan, 1 yıl mahkumiyet hükmü alan kişi öncelikle cezaevine alınacak, Açık Ceza İnfaz Kurumu’na Ayrılma Yönetmeliği Geçici 1. md.si gereği 3 gün cezaevinde kalacak ve İnfaz Savcılığı tarafından düzenlenecek müddetname ve Cezaevi idaresi tarafından düzenlenecek İdare ve Gözlem Kurulu raporundan sonra, İnfaz Hakiminin "Denetimli Serbestlik Kararı" ile serbest kalacaktır.

100 gün adli para cezası ne kadar?

Türk Ceza Kanunu’nun Adli Para Cezası başlıklı 52. Maddesinin 2. Fıkrasında adli para cezasının nasıl hesaplanacağı açıklanmıştır. Adli para cezasının bir gününün karşılığı en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olabilecektir. Adli para cezasının bir gününün karşılığı kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir. Buna göre 100 gün adli para cezasının ne kadar olduğu her şahsın ekonomik ve diğer şahsi halleri nedeniyle değişiklik gösterecektir.

Uyuşturucu denetimli serbestlik kaç yıl *2023?

Uyuşturucu kullanmak suçu nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davası, CMK 171’de öngörülen şartlar aranmaksızın 5 yıl süreyle ertelenir. Sanık 5 yıllık erteleme süresinde denetime tabi tutulur. Bu denetim süresinde sanığın tedavi altına alınarak belirli sürelerle test vermesi gerekmektedir.

Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında ertelenen kamu davası açılır.

Açılan bu kamu davasının sonucunda sanık hakkında bir ceza verilir. TCK madde 191, 5275 sayılı kanunda sayılan istisna suçlardan olmadığı için bu suçtan dolayı verilecek cezada denetimli serbestlik indirimi 3 yıldır.

*2023 denetimli serbestlik 5 yıla çıkacak mı?

Denetimli serbestlik indiriminin hangi suçlarda ne kadar sürede uygulandığı gibi hususlar kanunlarla belirlenmektedir. Bugün denetimli serbestlik süresi, işlenen suçun istisna suçlardan olmaması veya sanığın cezasının mükerrir olmaması halinde 5275 sayılı kanunda 30.03.2020 tarihinden önce işlenen ve istisna suçlar dışındaki suçlara ilişkin olarak yeni düzenleme yapılmıştır. yapılan değişiklikle istisna suçlar dışında 3 yıl denetimli serbestlik uygulanır.

Bu 3 yıllık denetimli serbestlik süresi, 5275 sayılı kanun uyarınca tespit edilen ve istisna olarak nitelendirilen suçlarda 1 yıl olarak uygulanmaktadır. Denetimli serbestlik süresinin 5 yıla yükseltilebilmesi için 5275 sayılı kanunda değişiklik yapılması gerekmektedir. 2022 yılı için henüz böyle bir değişiklik söz konusu değildir.

3 yıl denetimli serbestlik hangi suçlan kapsıyor?

7242 sayılı kanun değişikliği ile 5275 sayılı CGTİHK’de 30.03.2020 tarihinden önce işlenen istisna suçlar dışındaki suçlara ilişkin olarak yeni düzenleme yapılmıştır. değişiklik yapılmıştır. Bu değişikliklerden biri de denetimli serbestlik kurumuyla alakalıdır. Bu kanun değişikliği ile denetimli serbestlik süresi 3 yıla çıkarılmışsa da 5275 Sayılı Kanun’da sayılan istisnai suçlarda halen 1 yıllık denetimli serbestlik indirimi uygulanmaktadır.

Denetimli serbestlik indiriminin 1 yıl olarak uygulandığı suçlar, aşağıda sayılacak olup sayılan istisna suçlar dışında kalan tüm suçlar bakımından 3 yıllık denetimli serbestlik indirimi uygulanmaktadır.

  • Kasten öldürme suçu (TCK 81)
  • Kasten öldürmenin nitelikli halleri (TCK 82)
  • Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi (TCK 83)
  • Kasten yaralama suçunun; altsoy, üstsoy, eş veya kardeşe yahut beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen nitelikli hali (TCK 86/3-a, TCK 86/3-b)
  • Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamanın yüzde sürekli iz bırakan hali (TCK 87/2-d)
  • İşkence suçu (TCK 94)
  • Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence suçu (TCK 95)
  • Eziyet suçu (TCK 96)
  • Cinsel saldırı suçu ( TCK 102)
  • Çocuğun cinsel istismarı suçu (TCK 103)
  • Reşit Olmayanla cinsel ilişki suçu (TCK 104)
  • Cinsel taciz suçu (TCK 105)
  • Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu (TCK 132)
  • Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu (TCK 133)
  • Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (TCK 134)
  • Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi suçu (TCK 135)
  • Verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma suçu (TCK 136)
  • Verileri kaydetmenin nitelikli halleri (TCK 137)
  • Verileri yok etme suçu (TCK 138)
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçu (TCK 188)
  • Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar (TCK 302 – 308)
  • Anayasal düzene karşı işlenen suçlar (TCK 309 – 316)
  • Milli savunmaya karşı işlenen suçlar (TCK 317 – 325)
  • Devlet sırlarına karşı işlenen suçlar ( TCK 326 – 339)
  • Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar

Aftan kimler yararlanacak, *2023?

7242 Sayılı Kanun değişikliği ile 5275 Sayılı Kanun’da 30.03.2020 tarihinden önce işlenen istisna suçlar dışındaki suçlara ilişkin olarak yeni düzenleme yapılmıştır. ve koşullu salıverme oranı 2/3’den 1/2’ye indirilmiş, denetimli serbestlik indirimi 1 yıldan 3 yıla yükseltilmiştir.

Bu düzenleme özel af denilmekte olup suçların infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılmıştır. Ancak bu değişiklik ile her suçun infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılmamış, bazı suçlar istisna tutulmuştur. İstisna tutulan suçlar aşağıda sayılacak olup sayılan bu suçlardan hüküm giyenler aftan yararlanamayacaklardır.

  • Kasten öldürme suçları (TCK 81, 82, 83)
  • Eziyet suçu ( TCK 96)
  • Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (TCK 132, 133, 134, 135, 136, 137 ve 138)
  • Üstsoya, eşe, kardeşe veya altsoya ya da beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olanlara karşı işlenen kasten yaralama suçu ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları (TCK 86/3-a, 86/3-b,87/2-d)
  • İşkence suçu ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence suçu (TCK 94 ve 95)
  • Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (TCK 102, 103, 104, 105)
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçu (TCK 188)
  • Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar
  • 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar

Buna göre yukarıda sayılan suçların haricindeki suçlardan hüküm giyenler, 7242 Sayılı Kanun değişikliği ile 5273 Sayılı Kanun’da yapılan özel af niteliğindeki kanun değişikliğinden faydalanacaktır.

Denetimli serbestlik dosyası ne zaman kapanır?

5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinde denetimli serbestlik uygulanarak cezanın infazı düzenlenmekte olup bu maddenin 6. fıkrasında hangi hallerde denetimli serbestlik dosyasının kapanacağı düzenlenmiştir.

Bu maddeye kapsamında hükümlünün;

  • Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne beş gün içinde müracaat etmemesi,
  • Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi,
  • Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi, hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine, denetimli serbestlik müdürlüğünün bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilir ve hükümlünün denetimli serbestlik dosyası kapatılır.

Denetimde ceza gelirse ne olur?

5275 Sayılı Kanunu’nun 105/A maddesinin 7. Fıkrasında “Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir.

Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.” denilmiştir. Bu kanun hükmü doğrultusunda, hükümlünün denetimli serbestlik sürecinde işlediği bir suçtan dolayı hakkında açılan kamu davasından ceza alması durumunda infaz hakimi tarafından açık ceza infaz kurumuna gönderilir.

Cezaevine girdi çıktı kaç gün sürer *2023?

Kişiye verilen cezanın kesinleşmesi sonucunda bu cezanın 5275 sayılı kanun uyarınca infazı aşamasına geçilir. Cezanın açık veya kapalı infaz kurumlarında ifa edileceği, cezanın süresine ve türüne göre değişiklik göstermektedir.

Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin 5. Maddesi gereğince kasten işlenen ve bu suçtan 3 yıldan fazla süreyle mahkum olanlar, taksirle işlenen ve bu suçtan 5 yıldan fazla süreyle mahkum olanlar kapalı infaz kurumuna girdi çıktı yapmak durumunda kalırlar.

Girdi çıktı işlemlerinin resmi olarak 3 iş gününde tamamlanacağı düzenleme altına alınmışsa da girilen cezaevinin iş yüküne veya savcılığın iş yüküne göre bu sürede uzama olmaktadır. Daha detaylı bilgi almak için bir ağır ceza avukatına başvurabilirsiniz.

Denetimli serbestlik tebligat ne zaman gelir?

Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 40. ve 41. Maddelerinde denetimli serbestlik kararlarının kaydı ve bu kararların ilgiliye tebligatı düzenlenmiştir. Bu yönetmeliğin 40. Maddesinin birinci fıkrasında, “Yargı mercileri tarafından Cumhuriyet başsavcılığına gönderilen denetimli serbestlik kararları en geç üç gün içerisinde UYAP bilişim sistemine kaydedileceği düzenlenmiştir.“

Ayrıca aynı yönetmeliğin 41. Maddesinin birinci fıkrasında, Kaydedilen denetimli serbestlik kararlarının ise kayıttan itibaren üç iş günü içerisinde yapılacak yazılı veya elektronik tebligatta, tebliğden itibaren on gün içerisinde müdürlüğe başvurulması gerektiği belirtilir.

Denetimli serbestlik şehir dışına çıkabilir mi?

Denetimli serbestlik kararının uygulama amacının hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek olduğu 5275 Sayılı Kanunu’nun 105/A maddesinde düzenlenmiştir. Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen hükümlünün, koşullu salıverilme tarihine kadar;

  • Kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılması,
  • Bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulması,
  • Belirlenen yer veya bölgelere gitmemesi,
  • Belirlenen programlara katılması gibi yükümlülüklerin bir veya birden fazlasına tabi tutulmasına,
  • Denetimli serbestlik müdürlüğünce karar verilir.

Ancak hükümlünün risk ve ihtiyaçları dikkate alınarak yükümlülükleri değiştirilebilir. Buna göre hükümlünün denetimli serbestlik süresi zarfında şehir dışına çıkma ihtiyacı doğduğunda, durumu denetimli serbestlik müdürlüğüne bildirerek şehir dışına çıkabilir.

Müddetname ne demek?

Müddetname, verilen cezanın kesinleşmesinin ardından mahkemenin bağlı bulunduğu taşra ilamat bürosu ya da ilamat infaz bürosu tarafından hazırlanan bir belgedir. Bu belgede hükümlünün ne kadar süre infaz kurumunda kalacağı belirtilir.

Ayrıca müddetnamede; hükümlünün ad, soy ad, mahkeme esas karar, suç tarihi ve suçun niteliği, gözetim ve tutukluluk bilgileri, ceza infaz kurumunun girdiği tarih, şartlı salıverileceği tarih gibi bilgiler de yer alır.

Bu bilgileri içeren müddetnamenin hesaplaması ise bu bürolardan sorumlu Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılır ve hazırlanan müddetname Cumhuriyet Savcısı tarafından imzalanır ve bu belge hükümlüye Cezaevi İdaresi tarafından teslim edilir.

Ceza yatarı nasıl hesaplanır?

Kesinleşen ceza veya güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi halk arasında cezanın yatarı olarak ifade edilmektedir. Bir cezanın infazının ne kadar olduğunun hesaplanabilmesi için hükümlünün yaşı, suç tarihi, suçun niteliği gereği suça uygulanacak denetimli serbestlik indirimi ve koşullu salıverme süresi gibi hususlar dikkate alınır. Verilen cezanın 5275 Sayılı Kanun uyarınca ne kadar yatarı olduğunun hesaplanması için suçun istisnai suçlardan mı adi suçlardan mı olduğu tespit edilmelidir.

Cezanın yatanı ne demek?

Kesinleşen ceza veya güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi halk arasında cezanın yatarı olarak ifade edilmektedir. Cezanın yatarı, esasında kişinin cezasının ne kadarlık kısmında cezaevinde kalacağını belirtmektedir.

Kesinleşen cezanın ne kadarı yatılır? *2023?

Cezanın kesinleşmesiyle beraber 5275 sayılı kanun gereği infazına başlanır. Verilecek cezanın ne kadarının kapalı cezaevinde ne kadarının açık cezaevinde geçirileceği suçun mahiyetine göre değişiklik göstermektedir. 7242 Sayılı Kanun değişikliği ile 5275 Sayılı Kanun’da 30.03.2020 tarihinden önce işlenen ve istisna suçlar dışındaki suçlara ilişkin olarak yeni düzenleme yapılmıştır.

Bu değişiklik sonucunda koşullu salıverme oranı 1/2'ye indirilmiş, denetimli serbestlik indirimi 3 yıla yükseltilmiştir. Ancak 5275 sayılı Kanun’da istisna olarak nitelendirilen suçlar bakımından koşullu salıverme oranı daha yüksek ve denetimli serbestlik indirimi daha azdır. Örneğin Uyuşturucu imal ve ticareti (TCK 188) nedeniyle alınan cezanın 3/4’ünün cezaevinde iyi halli olarak geçirilmesi gerekmekle birlikte bu suçta denetimli serbestlik indirimi de 5275 Sayılı Kanunu’nun geçici 6. maddesi gereği 1 yıldır.

Hangi suçlar adli para cezasına çevrilir?

Adli para cezası da hapis cezası gibi yalnızca mahkemeler tarafından hükmedilen yaptırımlardandır. Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün olmakla beraber bazı şartlara bağlıdır.

Kasten ve bilinçli taksirle işlenen suçlardan dolayı alınan 1 yıl veya daha az süreli hapis cezaları adli para cezasına çevrilebilmektedir. Bilinçsiz taksirle işlenen suçlardan alınan hapis cezalarının hepsi süre sınırı aranmaksızın adli para cezasına çevrilebilmektedir.

Ceza indirimi nasıl hesaplanır?

Ceza indirimi, Türk Ceza Kanunun’da farklı nedenlerle uygulanabilen bir af kurumu olup kişilerin işlediği suçlar nedeniyle meydana gelen olumsuzlukları gidermek amacıyla etkin davranışlarda bulunması sonucunda yararlanabilecekleri bir kurumdur. Kişinin işlediği suçtan dolayı alacağı cezanın indirilmesi imkanından yararlanabilmesi için bu suçtan dolayı pişmanlık duyması ve suç teşkil eden eylemin doğurduğu olumsuz sonuçları gidermeye katkı sunması gerekmektedir.

Bu duruma etkin pişmanlık denilmektedir. Etkin pişmanlık nedeniyle kişiye hiç ceza verilmeyeceği gibi verilecek cezada indirim de yapılabilir. Türk Ceza Kanunu’nda çeşitli suçlar bakımından etkin pişmanlık hükümleri düzenlemiş olmakla beraber uyuşturucu veya uyarıcı maddelere ilişkin suçlar bakımından özel bir pişmanlık hâli Türk Ceza Kanunu’nun 192. Maddesinde hüküm altına alınmıştır.

Kişinin hangi suçtan, aşamaya kadar etkin pişmanlık imkanından yararlanacağı değişiklik göstermektedir. Türk Ceza Kanunu madde 192/1 gereğince uyuşturucu madde imal ve ticareti suçuna iştirak etmiş kişinin, cezayı ortadan kaldıran şahsi sebep olan etkin pişmanlıktan yararlanılabilmesi için; suç resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması gerekmektedir.

Türk Ceza Kanunu’nun 192/2 gereğince Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.

Ayrıca bu suçtan dolayı kişi hakkında henüz soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz.

TCK m.192/3 gereği bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

5 yıl denetimli serbestlik ne demek?

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (TCK M.191/1)

Ancak bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Erteleme süresinde şüpheliye belli sürelerle test verme veya başkaca yükümlülükler yüklenir. Bu süre denetimli serbestlik süresi olarak adlandırılmakta olup Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin gerekçesinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, aslında tedavi ve terapiye ihtiyaç duyan bir kişi olması ve bu nedenle, maddenin ikinci fıkrasında, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulması gerektiği kabul edilmiştir.

Genel olarak denetimli serbestlikten de bahsetmek gerekirse; denetimli serbestlik, suç işleyen kişi hakkında verilen mahkumiyet hükmünün, cezaevi dışında çeşitli yükümlülükler yüklenmesi suretiyle denetlenerek, cezasını toplum içinde geçirmesini sağlayan alternatif infaz kurumudur. Bu kurumun amacı ise 5275 Sayılı Kanunu’nun 105/A uyarınca; hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmektir.

Bu amaç doğrultusunda hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen hükümlü, koşullu salıverilme tarihine kadar aşağıda açıklanacak yükümlülüklerin bir veya birden fazlasına tabi tutularak mahkum edildiği cezasını ifa eder.

Bu yükümlülükler;

  • Kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılma
  • Bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulma
  • Belirlenen yer veya bölgelere gitmeme
  • Belirlenen programlara katılmadır.

Kapalı cezaevine girdi çıktı kaç gün sürer?

Kişi hakkında verilen cezaya, 5275 sayılı kanunda öngörülen koşullu salıverme ve denetimli serbestlik indirimi uygulandığında cezasının yatarı olmadığı belirlenen kişi öncelikle cezaevine alınır. Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin Geçici 1. maddesi gereği 3 gün cezaevinde kalır.

İnfaz Hakimliği tarafından düzenlenecek müddetname ve Cezaevi idaresi tarafından düzenlenecek İdare ve Gözlem raporu sonrasında, İnfaz Hakiminin Denetimli Serbestlik Kararı ile serbest kalacaktır. Bu durumda cezasının yatarı olmayan bir kişinin cezaevine girip çıkması kanun gereği 3 iş günü sürmektedir. Ancak uygulamada bu sürenin uzama ihtimali bulunmaktadır.

Tutuklulukta geçen 1 gün kaç gün sayılır?

Hukukumuzda henüz yargılama safhasında şüpheli ve sanık hakkında özgürlüğü kısıtlayıcı koruma tedbirleri alınmaktadır. Koruma tedbirlerinin genel amacı delillerin toplanmasını sağlamak, toplanmasına kadarki evrede delillerin karartılmasını önlemek ve şüpheli veya sanığın kaçmasını önlemektir.

Türk Ceza Kanunu’nun 63. maddesinde, hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş sürelerin hükmolunan hapis cezasından indirileceği düzenlenmektedir.

Tutukluluk da kişinin özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanmasına neden olan koruma tedbirlerinden olup tutuklulukta geçirilen sürenin de TCK 63 gereği hükmedilen cezadan indirilmesi gerekmektedir.

5275 Sayılı CGTİHK Geçici 6/4. maddesi uyarınca koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında; hükümlünün 15 yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği, 1 gün, 3 gün; hükümlünün 18 yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği, 1 gün, 2 gün olarak dikkate alınır.